YAPI KAYIT BELGESİNİN İPTALİ HAKKINDA
Yapı kayıt belgesi ruhsatsız ve ruhsata aykırı yapılara geçici süre hukukilik kazandıran bir belgedir. Bu belgenin alınması halinde inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni belgesi alınmaksızın diğer şartların sağlanması halinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilecektir. Siyasi irade tarafından kentsel dönüşüm alanında yapılacak yapılar nedeniyle bir nevi finansman ihtiyacı için çıkarılan bir yasadır.
3194 sayılı İmar Kanunun geçici 16. maddesinde,
“Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapı-lar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihi-ne kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir.
…
Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların belediyelere ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bedeli ilgili belediyesine ödenmek kaydıyla taşınmazlar rayiç bedel üzerinden belediyelerce doğrudan satılır.
Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar ile Hazineye ait sosyal donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar bu madde hükümlerinden yararlandırılmaz.
Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır” kuralı yer almıştır.
Yapı kayıt belgesinden yararlanmak için en önemli husus yapının 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış olmasıdır. Yapının bu tarihten önce yapıldığı her türlü belge ile ispatlanabilir. Uydu görüntüleri belediyeler tarafından yapılan tespitler gibi Önemli olan yapının 31.12.2021 tarihinden önce yapılmış olması ve bu hsusun ispatlanmasıdır. Gerçi yapı kayıt belgesi verilmesi aşamasında yapı sahipleri herhangi bir zorlamayla karşılaşmaksızın internetten yapılan başvurulara dahi yapı kayıt belgesi düzenlenmiştir.
Son dönemlerde idareler yapı kayıt belgesinin hukuka aykırı verildiği, yapı kayıt belgesinin verilmesi şartlarının sağlanmadığı gerekçesiyle yapı kayıt belgeleri iptal etmekte, binlerce kişi ise bu durum nedeniyle mağduriyet yaşamaktadır.
Hangi alanlara isabet eden yapılara yapı kayıt belgesi verilemeyeceği yasada ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Örneğin sit ve kıyı alanlarında bulunma, umumi kullanım alanları Boğaziçi öngörünüm alanlarındaki yapılar nedeniyle yapı kayıt belgesi düzenlenemez. Düzenlenmişse de iptal edilir.
Geçerli olarak alınan bir yapı kayıt belgesinin iptali yukarıda aktarılan İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesinin 5. Fıkrasında yer alan “yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir.” Kuralı uyarıncaancak yapının bulunduğu alanın kentsel dönüşüm uygulamasına karar verilerek yapının yıkılması aşamasına kadar geçerlidir. Yapı yıkılmamış veya kentsel dönüşüm uygulaması yapılmamışsa yapı kayıt hukuka uygun olarak alınan yapı kayıt belgesinin iptal edilmemişi gerekir.
Genel itibari ile idari merciler yapının 31.12.2021 tarihinden sonra yapıldığı gerekçesiyle yapı kayıt belgesinin iptal etmektedirler. Ancak bu durumda yapının özellikle 31.12.2021 tarihinden sonra yapıldığını somut olarak ortaya koymaları gerekir.
Konu hakkında Bölge İdare Mahkemesi İzmir 4. İdari Dava Dairesi’nin 24.11.2020 E: 2020 / 868, K: 2020 / 1552 sayılı ilamında, “…Olayda; davacı tarafından ruhsatsız yapı yapıldığına ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü personeli tarafından Saha Tespit Raporu düzenlendiği akabinde durumun davalı idareye bildirildiği, davalı idarece de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın (müfettişlik) yazısı gereğince yerinde tespit yapılarak Yapı Tatil Zaptının düzenlendiği, dosya içeriği evrak ile görsellerden; davacının, ölçüleri yapı tatil zatında gösterilen şekilde mevcut tek katlı yapı üzerine birinci kat inşaa ettiği hususunda tereddüt bulunmadığı, fakat gerek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve gerekse davalı idare tespitine konu olan bu yapının her iki tespitin yapıldığı tarihte yanları örülmüş, üzeri örtülü ve daha sonra da tamamen bitmiş vaziyette olduğunun görüldüğü, buna karşın davalı idarece saha tespit raporu eki fotoğrafta yapı üzerinde halen çalışanların bulunduğu şeklindeki beyan dışında davacının yapıyı 31/12/2017 tarihinden sonra bu hale getirdiği ya da bu tarihten sonra inşaasına başladığına yönelik somut bir evrak ya da bilginin dosyaya sunulamadığı, kaldı ki davacı tarafından 15/05/2019 tarih ve 3NBNZULE Belge numaralı yapı kayıt belgesinin de alınmış olduğu, mezkur belgenin iptal edildiğine yönelik tesis edilmiş her hangi bir kararın da bulunmadığı, kaldı ki bu yönde bir karar alınsa dahi bunun başka işlem veya davanın konusunu teşkil edeceği görülmektedir. Bu durumda; saha tespit tarihi itibariyle duvarı örülü ve çatısı örtülü şekilde büyük oranda kaba inşaası tamamlanmış vaziyette iken tespiti yapılan yapı kayıt belgeli yapının yukarıda yer verilen mevzuat gereği 31/12/2017 tarihinden sonra inşaa edildiği hususu somut olarak ortaya konulmaksızın tesis edilen idari işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” Gerekçesiyle istinaf başvurusunun KABULÜ ile Muğla 1.İdare Mahkemesince verilen 17/03/2020 gün ve E:2019/1095, K:2020/350 sayılı kararın KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
Hatta 06/06/2018 tarih ve 30443 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve EsaslarınYapı kayıt belgesinin kullanım yerleribaşlıklı 6. maddesinin 6. fıkrasında, “İnşaat halindeki yapılarda 31/12/2017 tarihi itibari ile bitmiş olan kısımlar için ilave inşaat alanı ihdas etmemek şartı ile Yapı Kayıt Belgesi verilir ve Yapı Kayıt Belgesi verilen kısımların eksik inşaat işleri tamamlanabilir.” Aynı tebliğin (7)fıkrasında ise, “Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda ruhsat alınmaksızın yapılabilecek basit onarım ve tadilatlar yapılabilir.” kuralına yer vermiştir.
Madde kapsamında yapı yapılmasına rağmen bir kısım eksiklikler bulunsa da bu kısımların tamamlanması yapı kayıt belgesinin iptaline neden olamaz. Daha doğrusu olmamalıdır.
06.06.2018 günlü, 30443 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapı Kayıt Belgesi verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” başlıklıTebliğin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay 6 . Dairesinin E:2019/2545, K:2020/12032 sayılı kararı ile
“Dava konusu Tebliğin tümüne etkili olacak şekilde yapılan değerlendirmede;
Dayanak maddenin taslak gerekçesi ve metninin birlikte incelenmesinden; aktif deprem kuşağında yer alan Ülkemizde mevzuata aykırı şekilde inşa edilen yapıların tespit edilmesinin, afet risklerine hazırlık kapsamında en etkili ve ilk atılması gereken adım olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Dava konusu Tebliğin dayanağı olan 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesinde, bu yapıların tespitinin hızlı şekilde yapılabilmesini teminen, ilgili kişilerin idarelere başvuruda bulunması yöntemi kabul edilerek, başvuru esnasında tahsil edilecek bedellerin 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında şehirlerin dönüşümünde ve inşasında kullanılacağı hükme bağlandığından düzenlemelerde kamu yararı bulunduğu değerlendirilmiştir.
Öte yandan; yapı kayıt belgesi ilgililere geçici süreliğine bazı haklar tanımakta olup, yapının yeniden yapılması veya kentsel dönüşüm uygulamasına karar verilmesi halinde, yapı kayıt belgesinin hükmü kalmayacağından, uyuşmazlığa konu düzenlemenin bir imar affı niteliğinde olmadığı ortadadır.
Diğer yandan; yukarıda ifade edildiği üzere, özel kanunlarla korunan ve yapılaşma yasağı veya kısıtlaması getirilen alanlardaki yapılar için yapı kayıt belgesi düzenlenmesinin özel kanunların uygulanmasına engel teşkil etmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının Tebliğde eksik düzenleme yapıldığına yönelik iddiası yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla; dava konusu Tebliğ ile 3194 sayılı Kanunun 16. maddesinde davalı Bakanlığa verilen yetki uyarınca yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, bu usul ve esasların, yapı kayıt belgesi müracaatına, yapı kayıt belgesi bedelinin hesaplanması ve ödenmesine, yapı kayıt belgesi verilen Hazineye ait taşınmazların satışına, , yapı kayıt belgesi düzenlenmeyecek yapılar ile bu belgenin düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunanlar hakkında yapılacak işlemlere ilişkin hususları kapsadığı ve dayanağı Kanun maddesine uygun olduğu görüldüğünden, Tebliğde mevzuata ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” Gerekçesiyle tebliğin mevzuata ve hukuka uygun olarak düzenlendiğine karar vermiştir.
Danıştay kararında söz konusu tebliğin Yasa ve mevzuata uygun olduğuna karar vermekle bir nevi yapı kayıt belgesi alınan taşınmazlara başka bir şart aranmaksızın işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı verileceğini kabul etmiştir.
Yapı kayıt belgesinin iptali halinde en geç 60 gün içerisinde İdare mahkemesinde dava açılması gerekir. Açılacak davada sizi daha iyi temsil etmesi ve dava ve savunma aşamalarında bir avukat yardımından yararlanmanız lehinize olacaktır. Bu konuda uygulama ve teoriyi bilen biri olarak tarafımıza ulaşılarak iletişim kurulması faydanıza olacağından emin olabilirsiniz.