BORÇLAR KANUNU ÇERÇEVESİNDE MÜSPET ZARAR
Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ile satış vaadi sözleşmelerinin zamanında ve eksiksiz olarak ifa edilmemesi nedeniyle oluşan zararlar nedeniyle müspet zararın giderilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 6. HD., E. 2023/2956 K. 2024/3736 sayılı kararında;
“İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince taraflar arasında yapılan harici taşınmaz satış sözleşmesinin kanunen belirlenen resmi şekil koşullarını ihtiva etmediğinden geçersiz bir satış vaadi sözleşmesi olsa da yerleşik uygulama doğrultusunda 30.09.1988 gün ve 1987/2 E., 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca geçerli olduğu, arsa vasıflı dava konusu taşınmazın kat irtifakı veya kat mülkiyeti tapuda tesis edilmediğinden mülkiyetin nakli koşullarının oluşmadığı, kira tazminatı ve cezai şart da talep edilemeyeceği, sözleşme gereği yüklenicinin taahhüdünü ihlal etmesi sebebiyle Türk Borçlar Kanunu’nun 112. maddesi gereği davacının taşınmazın rayiç değeri olan müspet zararının giderilmesi gerektiği, dava dilekçesinde taşınmazın rayiç değerinin talep edildiği, belirlenen rayiç değerin üzerinde miktara hükmedilmesinin talebi aşan nitelikte olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.”
Zararın karşılanmasında Denkleştirici Adalet ilkesi Yargıtay uygulamaları ile de benimsenmiştir.
Müspet zarar sadece belirli tanımlanmış sözleşmelerden kaynaklanmamakta, ayni hakkın varlığının tehdidine yönelik her işlemde meydana gelebilmektedir.
Örneğin;
“resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiş, satış sırasında da taşınmazın tapu kaydında geçmişte orman olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davalı belediye zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. “
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.12.2010 tarih ve 2010/13-618 esas ve 2010/668 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.